30 Ocak 2011 Pazar

DİYET GİBİ AMA ÇOK LEZZET VE BESİN İÇERİKLİ

Evimizde sürekli olarak ya sadece çorba ya da sadece et /sebze yemeği yaparız. Diyette olduğunuzda damak tadı değişikliği pek sever oluyor. İşte size hem besin, hem de lezzet açısından güzel bir tarif.

Miktarla ilgili rakamlar vermiyorum Tamamen kişi sayısı ile ayarlanabilir.

Kuşbaşı et ( Domates, soğan, sivri biber, kırmızı biberle çok iyi pişirilmiş.)
Bir miktar yeşil mercimeği iyice haşlayın, süzün.
Çok az miktarda bulgur veya karabuğday

Et sulu olarak piştikten sonra, içerisine mercimek, bulgur/karabuğday ilave edilerek hafif sulu çorba olarak üzerine bol maydanoz rendesi, sumak, kara/kırmızı biber ilave edilerek servis edilir.
( Gerçekten çok lezzetli oluyor. )

27 Ocak 2011 Perşembe

TEYZE KURABİYESİ (BENİM YANİ...)

Benim ikramlarımdan tadan ve de bu tatlı/tuzlu kurabiyeden tatmamış olan yok gibidir. Çünkü, tadı ve dozajı çok yeterlidir. Yedikçe yemek istersiniz.

1 yumurta (sarısı içine beyazı dışına sürülmeli)
1 çay bardağı sirke
1,5 paket kabartma tozu
4 tatlı kaşığı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı tuz
Aldığı kadar un
1 paket kendiliğinden erimiş yağ (Hüner veya Sana Hamurişi tavsiye olunur.)

Bütün malzemeyi birlikte yoğuruyoruz. Ne kadar fazla yoğurursanız o kadar rahat şekillenir.
Hamuru yoğurunca yumrular halinde ayırıp hamuru merdane ile inceltiyoruz.İstenilen şekillerdeki kalıplarla şekillendirip tepsiye diziyoruz.Üzerine çörekotu ve susamdan karışım  yapıp, üzerine yumurta akı ve çörekotu /susam karışımından serpiyoruz.

180 derece ısıtılmış fırında 25-30 dakika pişiriyoruz.

Kıtır kıtır lezzetli kurabiyeleri yerken yanına da çayımızı unutmuyoruz.

26 Ocak 2011 Çarşamba

GRİP BAHANE BAHARATLAR ŞAHANE

Aktarların içerisindeki şifa depolarını hepimiz aşağı yukarı biliyoruz. Ama nedense bazen otlara ve baharatlara uzak durmak veya güvenmemek istiyoruz. Ancak, gerçekten dikkatlice kullanıp derde deva olduğuna inandığım ZENCEFİL den bahsetmek istiyorum.

Boğazınız mı kaşınıyor, hafiften kırıklık mı başlıyor ? Hemen 1 çay kaşığının yarısı kadar zencefil'i ağzınıza toz halinde alıp ağzınızda ıslatıyorsunuz.Ardından 1/2 çay bardağı ılık suya 1 tatlı kaşığı elma sirkesi katıp içiyorsunuz. Yarım saat içerisinde hem vücut ısınız artıyor hem de ağrılarınız azalmaya başlıyor.

Ayrıca, bu soğuk kış günlerinde mümkün ise sabahtan demliğe 1 küp kadar taze veya kuru zencefil, 5-10 karanfil,ve 1 çubuk tarçın koyup demlemeye bırakıyorsunuz. Gün içerisinde 2-3 fincan içeceğiniz bu karışım hem vücut ısınızı yükseltiyor hem de sizi mikroplara karşı dirençli kılıyor.

Denenmiş ve güven duyarak tavsiye edebilirim.

Hepinize acil şifalar.....

24 Ocak 2011 Pazartesi

KAT KAT TAVUK VE RENKLİ LEZZET DENEMESİ

Yaklaşık 10 yıl önce bir denemeyi takiben yaptığım ve her denemede farklı güzellikte olan çok besleyici bir lezzet durağı ;
TAVUKLU NOHUTLU KATLI PİLAV
1 büyük tavuk budu haşlanmış, didiklenmiş ve 2 bardak kadar suyu kenara ayrılmış olmalı
1 bardak pirinç (yasemin pirinç tavsiye edilir.)
1 bardak haşlanmış nohut
2 adet havuç rendelenip hafif yağda çevrilmiş olmalı
tereyağ, tuz

Tencereni dibine hazırda bekleyen pişmiş havucu, üzerine 1 bardak haşlanmış nohutu ve didiklenmiş tavuğu kayduktan sonra haşlanıp yıkanmış pirinci ekliyorsunuz.
Hazırda bekleyen 2 bardak sıcak tavuk suyunu yavaşça ilave edip tereyağını v e tuzu ekliyoruz.

Kaynamaya başladıktan sonra kısık ateşte pilavımız pişiyor.
Demlenen pilavı tencere boyutunda bir servis tabağına ters edip boşaltıyoruz.
En üstte havuç,nohut,tavuk ve en altta pilav şeklinde kat kat lezzet  tüm ihtişamıyla önünüzde duruyor. Pasta gibi keserek servis edebilirsiniz.

21 Ocak 2011 Cuma

BAL KABAĞI'NDA BİLDİĞİNİZDEN FAZLA MARİFET VAR...

Tatlı kabağı olan hani koskocaman göbekli kapkalın kabuklu turuncu karnı olan kabakla sadece tatlı yapılıp üzerine ceviz dökülerek yemek kadar bir ilişkim vardı. Ancak, bu kış artık bildiğiniz gibi diyet nedeni ile ve de ayrıca ikram çeşitlerine yeni lezzet eklemek nedeni ile başka bir ilişki başladı.

Önce, diyet nedeni ile yavaşlayan sindirim sistemimi harekete geçirmek adına ;
2 dilim ayıklanmış kabak ve 3 adet kuru kayısıyı düdüklü tencerede iyice haşlıyorum. Meyve suyu kıvamında olacak şekilde blenderdan geçirip, sürahide 3-4 gün yetecek kadar skalıyorum. Hergün kuşluk vakti yani sabah ve öğlen yemek arasında 1 su bardağı ısıtarak kabak/kayısı karışımını içiyorum. Üzerine 2 bardak su mutlaka tüketince lif patlaması yaşayan sindirim sistemim bana dostça yaklaşıyor.


Hep diyet muhabbeti olacak değil ya biraz da Kabaklı Tatlı yapalım;

1 kg tatlı kabağı üzerini örtecek kadar şeker ile iyice kabak tatlısı formatında pişirilir ve blenderdan geçirilerek soğumaya bırakılır.
Ayrı bir yerde 1 paket Burçak bisküvisini rondo'da un haline getirip 1 kaşık bal ve 100 gr erimiş tereyağı ile karıştırıp  dikdörtgen uzun bir kalıba yayıyoruz.

Hazır halde bekleyen kabak püresini üzerine yavaşça yayıyoruz.
1 paket hazır muhallebiyi tarife göre pişirip, kabağın üstüne döküyoruz.
Soğumaya başlayan muhallebinin üstüne 1 paket Kaymak tadında Krem Şanti'yi tarife göre hazırlayıp yayıyoruz.

En üstüne de fıstık, fındık vb. rendesi ile süs yapıyoruz.

Mümkün ise, 1 akşam önceden yapıp dinlendirilerek yenilmesi tavsiye olunur.

Gerçekten kat kat farklı ve zevkli bir tarif oluyor.
Unutmadan önemli olan farklı olanı yapmak, kabak tatlısını herkes yapıyor.
Afiyet olsun.

20 Ocak 2011 Perşembe

MERMER DE PİŞEN YEMEK BİR BAŞKA

Uzun zamandır kafama takılı bir konu vardı yemek pişirme teknikleri ile ilgili....
Geçen yaz TV'de Ender Saraç'tan duymuştum bazı insanların fırınlarının en altına mermer kestirdiklerini ve poğaça, et vb. ürünleri bunun üstünde pişirdiklerini ve çok merak etmiştim. Mermer üzerinde pişen yemek kurumadan daha sabit ve sıcaklığını kaybetmeden pişiyordu anlatılanlara göre.
Geçen kış arkadaşlarımla gittiğim Suadiye'ki GO MONGO restaurantta Moğol usulü yemek yemiştik, orada da mermer alttan ısıtılarak yemek pişiriliyordu. Yazın Ender Saraç'ı dinlediğimde aklıma hemen GO MONGO'daki pişirme tekniğinin ne kadar sağlıklı ve hızlı olduğu gelmişti.

Bu akşam doğumgünüm olduğu için ailece yemeğe GO MONGO Suadiye'ye gittik. Eşim ve oğlum daha önce yemedikleri için oldukça ilgili olan servis elemanlarının da yönlendirmesi ile Barbekü'den seçim yaptık.
Dondurulmuş ve dilimlenmiş et, tavuk, hindi, karides in yanında birçok sebzeyi seçip görevliye isminiz ile birlikte teslim ediyorsunuz. Orada hazır olan Noodle tabağı üzerine seçtiğiniz birçok sosu ilave edip kızgın mermer tezgahta bulunan görevliye teslim ediyorlar. Siz masanıza oturup açıktım demeye fırsat vermeden pişmiş olarak bütün malzemeler birlikte pişmiş olarak servis ediliyor. Arzuya göre karabiber ekleniyor.

Gerçekten ilgili personel sayesinde nezih ve keyif dolu, oldukça sohbete müsait bir ortamda yemeğinizi yiyor ve keyif kahveleri alıyorsunuz. Ardından çok kuvvetli ve değişik tatlarla döşeli bir tatlı menusu ile başbaşa kalıyorsunuz. Burada hafif olsun diyenlere kırmızı şarap ile tatlandırılmış dondurmalı armut tatlısı, yok ben biraz kuvvetli olsun diyenlere de Kazandibi ve çikolatalı creme brulee tavsiye edilebilir.

Yemekler bir yana girişte bulunan alttan ısıtmalı mermer tezgahta aklım kaldı. Şu fırının en alt katına mermer kestirme ve lezzet kalitesini arttırma konusunda araştırma yapma kararımı tekrar gündeme almam lazım....

Daha iyiyi ve daha farklıyı sunmayı istemek olduğuyla yetinmemek gibi bir problemim var gibi sanki ama ?

İyiden ve kaliteden kim zarar görmüş ki , değil mi arkadaşlar. Ben iyiyi buldukça sizlerle paylaşıcam ve hep birlikte çoğalacağız.

19 Ocak 2011 Çarşamba

HEM GÖRSEL ŞÖLEN HEM DE LEZZET ŞÖLENİ

Roka'yı sadece balık yanında eşlik eden olarak mı tanırsınız ? veya kebap yanında incecik domatesle kıyılmış bir salata olarak mı ?
Size yeni bir ROKA takdim etmek istiyorum.

Koskocaman 1 demet Roka iyice yıkanıp suyu kurutulur
1 avuç kadar Nar (bu arada piyasadaki Nar ayıklayıcı alet bir muhteşem tavsiye olunur.)
1 avuç kadar ceviz ufalanmış
Erik ekşili sos(Kemal Kükrer'in ki güzel )
azıcık nar ekşisi

Rokaları servis tabağına alın üzerine narı ve cevizi serpin. Erik ekşisi ve nar ekşisini de koyduktan sonra servis hazır.

Roka hem lezzet hem de farklılık arayışlarına birebir, hepimiz sıklıkla atom salata, masculin salata karışımı ve çoban salata dışında aynı formatlar etrafında dönüp duruyoruz.
Farkı yaratmak adına birşeyler arayanlara işte fırsat.....

ÇORBA - HER EVE HER DERDE LAZIM

Unutmayalım ki, kahvaltıda da öğlen ve akşam yemeğinde de yenilip içilebilen gerçekten başka ne var ki ?
Sadece ve sadece ÇORBA...
Hangi tarifle olursa olsun, yazın soğuk kışın sıcacık bir çorbanın yerini ne tutabilir ?İçerisine krema ve un konularak kalorisi artabileceği gibi, sadece suya domatesle pirinç veya şeh riye konarak dahi çorba yapabilirsiniz. Zengini de fakiri de çorba içer insanoğlunun....
Demek ki önemli olan neymiş ? lezzeti ve kalorisi dengeli çorba içmekmiş.Bu durumda, ne çorbası yapalımmmm diye düşünürken size Karabuğdaylı sebze çorbası tarif etmek istedim.

Öncelikle YAR markasının Migros'larda satılan Karabuğday'ı var. Son derece lif oranı yüksek kalorisi düşük özellikle sindirim sorunları olanlar için ideal bir buğday cinsi (pilavı, soğuk/sıcak çorbası, dereotu ile salatası çok lezzetli oluyor.)

1/2 bardak Karabuğday
1/2 bardak sarı mercimek
yarım havuç
bol maydanoz
bol dereotu
mümkün ise bol taze soğan / yoksa 1 adet kuru soğan
bol kimyon
karabiber, tuz

bütün malzeme 5 bardak suyla iyice kaynasın. Çok az bir süre blender'dan geçirin. Pul biber serperek servis edebilirsiniz.
A unutmadan her yemekle birlikte olduğu gibi yanında tam buğday ekmeği yiyorsunuz.

18 Ocak 2011 Salı

YULAFLI KITIR KURABİYELER MİS GİBİ TARÇIN KOKUYOR

Bir Tarçın sevdası başladı ki sormayın gitsin. Diyete başladığım 5 ay öncesine kadar bu denli bir tarçın sevdam yoktu. Ta ki şeker dengemi korumak adına Diyetisyen Derya Dinçer tarafından yeme planıma tarçın ilave edilene dek.....
İkindi yulaflı yoğurt ve meyve yanında, akşamları meyve ve yoğurt kenarında derken acaip güven veren bir ilişki oldu (yani azıcık seviyeli hehehehe ). Çünkü tarçın beni üzmedi, şekerimin düşmesine izin vermedi, hani biz bayanların tatlı nöbetleri vardır ya, onları yaşatmadı.Ben de tarçına güvendim.
Mesela akşamüstleri illa meyve ve yulaflı yoğurt gerekmiyor. Çok keyifli bir YULAFLI TARÇINLI KURABİYEM var.

1 su bardağı yulaf
1 yumurta
1/2 bardak tam buğday unu
1 bardak çavdar unu
1 kaşık tarçın
1/2 bardak kuru üzüm
bir tutam tuz, azıcık toz zencefil

bunları hep birlikte karıştırıp, toplar halinde fırın tepsisine diziyorsunuz. 180 ' fırında 20 dk kadar pişirip afiyetle yiyorsunuz.

Çayın yanında keyif yaparken benim içinde bir bardak çay içiyorsunuz.

DİYET Mİ ? O DA NE!!!!! SADECE SAĞLIKLI VE LEZZETLİ BESLEN

Artık tüm cümlealem biliyor ki sağlıklı ama lezzetli de beslenilebilir.Bunun için istek, ön kabül ("yani diyet yemek lezzetsizdir" bilincinden uzaklaşmak) ve de birkaç tarif gerekiyor.

Mesela bol lif ve tokluk mu istiyorsunuz ?
Hemen 4-5 sap pırasayı ince ince halkalar olarak doğruyor ve yıkayarak süzgeçte bekletiyorsunuz.
Bu sırada teflon tavayı yağsız bir şekilde kızdırıyorsunuz, pırasaların  içine yarım adet havuç rendeleyip tencereye atıyorsunuz.
Pırasaları arada sırada karıştırırken, üzerine bol kimyon,karabiber ve tuz ilave ediyorsunuz.5-10 dk içinde pırasalar iyice pişiyor.
Servis tabağına aldığınız pırasayı 1 diş sarımsakla lezzetlendirdiğiniz yoğurt ilave ederek afiyetle yiyorsunuz.

Yanında 1 dilim tam buğday ekmeği ile birlikte çok lezzetli oluyor.

Yemek sonrası içeceğiniz 2 bardak su liflerin vücudunuza fayda etmesine yardımcı oluyor.

17 Ocak 2011 Pazartesi

REÇEL DÜNYAMDA YEPYENİ LEZZET : MANDALİNA

Evet,Bodrum ve Bodrum'un tüm ürünlerinin sevdalısı olan ben, kış ortasında yine bir Bodrum ilişkisi kurdum. Ne mi yaptım ? Bodrum mandalinası'ndan reçel....

Hem de ne reçel görsel şölen adeta, turuncu ve mis kokulu kabuğuyla yarım ay şeklinde birsürü mandalina ve reçelin turuncuya çalan rengi ile suyu muhteşem güzel duruyor kavanozun içinde.

Önce Ocak ayı gibi tezgahlara düşmeye başlayan sert ama azıcık çekirdekli çok sulu Bodrum mandalinasından 1 kg alıp akşamdan soğuk suya koyuyorsunuz. Sabah yumuşayıncaya kadar tencerede haşlanıyor. Süzgece alıp, üzerine soğuk su dökerek biraz bekletip soğuyana kadar süzgece alıyorsunuz.

Yaklaşık 2 saat sonra iyice soğuyan mandalinaları ortadan keserek içerisindeki çekirdekleri ayıklayın.
Ocakta 1,5 kg şeker ile 1bardak suyu iyice şerbet kıvamına gelene dek kaynatın.
Kaynayan şerbetin içerisine mandalinaları koyun. Yaklaşık 45 dk.kaynadıktan sonra 1 limon suyunu  ilave edin. 10 dk. sonra ocağı kapatın.

Soğuduktan sonra kavanoza yerleştirin, işin görsel şöleni burada başlıyor.Sadece kavanozu seyretmek için bile bu reçel yapılır.

Haydi sezonu geçmeden reçel yapımı için işbaşına  !!!!!